Uzun zamandır bu konu hakkında o kadar fazla soru geliyor ki artık oturup bir yazı yazmanın zamanı geldi dedim kendime…
Ülkemizde yüksek öğretimin kalitesi ortada, bunu tekrar konuşmanın kimseye faydası yok. Konuşulması gereken sorunlar değil çözümler artık. Bundan 15-20 yıl önce yüksek lisansın bugüne göre bir anlamı vardı, artık ne yazık ki eğitim camiası amacından sapan bu eğitim ve araştırma sürecini anlamamış öğrencilerle dolu. Bazen danışmanın ilgisizliği bazen öğrencinin para vererek aldığı eğitime bakış açısı, bazen de diğer pek çok sayıda farklı sebepten dolayı öğrenciler ders aşamasından sonra bir bilinmezliğe sürükleniyor. Araştırma nedir? Nasıl yapılır? Soruları ile baş başa kalan öğrenci, etik olmayan yollara bile başvurabiliyor. Bu yazı ile size araştırma konusu nasıl bulunur sorusuna yanıt bulmanız için yardımcı olacağım.
Araştırmacı, bir problem peşinde koşan, bu problemin konusu ile ilgili literatüre hâkim olan ve nihayetinde ele aldığı problem ile ilgili çözüm önerileri sunan kişidir. Yeri gelmişken şunu da belirtmek isterim ki yüksek lisans tezi ya da projesi yazarken sizden yeni bir şey icat etmeniz beklenmez. Doktorayı ayrı bir yere koyduğum için bu sınıfa doktora öğrencisini dahil etmiyorum.
En basit hali ile düşünürsek bir kişinin bir konu hakkında bilgi sahibi olması için o konuda okuması gerekir. Yüksek öğretimdeki en büyük eksikliklerden biri okuma alışkanlığının düşük olmasıdır. Sadece öğrencilerin değil akademisyenlerin de bir konu ile ilgili kaynak araştırması yaparken sadece makalelerin amacına ve sonucuna bakarak otomatik bir süreç içerisinde literatür incelediklerini görüyoruz. Halbuki ilgili konuda makale dışı iyi kitapların derinlemesine okunması ve irdelenmesi bir araştırmacının ilk ve en önemli amacı olmalıdır.
Bir araştırma konusunun en sağlıksız elde ediliş biçimi, birinden elde edilen bilgi ile araştırılmasıdır. Bu durumda araştırma problemini siz bulmuş olmuyorsunuz ve konuya olan merakınız size ait olmuyor. Yani tezi, makaleyi ya da araştırmayı sırf yapmak için yapıyorsunuz. Bu da işin en güzel tarafını, araştırmacının heyecanını yok ediyor.
Hangi konuda araştırma yapacağınızı bilmiyorsanız alanınızla ilgili kitap okumamışsınız demektir. Böyle bir durumda olan bir araştırmacı adayı ilk önce kendine biraz zaman tanımalıdır. 2-3 ay alan ile ilgili en önemli, derin bir kaç kitabı okumakla başlayabilirsiniz. Bu okuma, yüzeysel olmamalıdır. Not alarak okumalısınız. Eğer okurken heyecanlanıyor iseniz doğru yoldasınız demektir. Heyecanlanmadan bu iş tam bir işkenceye dönüşür. Heyecanlanacağınız bir konu bulana kadar okumaya devam ediniz. Bazen 1 yıl okursunuz 1 ayda yazarsınız, bu konunun niteliğine göre değişir. Otomatik bir sürece tabi olmanız gerekmez.
Eğer siz de araştırma konusu bulmada böyle bir sorun yaşıyorsanız alanınızla ilgili en iyi kitapları ve makaleleri okumaya başlayın. Bu kaynakları internet sitelerinden ziyade danışmanınızdan ve kütüphanelerdeki ilgili veritabanlarından öğrenebilirsiniz. Zaten yüksek lisans öğrencisi iseniz ders aşamasında iken çeşitli konuları öğrendikçe belli başlı konu başlıkları dikkatinizi çekecektir. Dikkatinizi çeken bir konu olduğunda hemen literatürü tarayın, zira aklınıza gelen o dahiyane fikri daha önce başka birisi düşünmüş olabilir.
Son söz, birine tez konusu sormak ne iş olsa yaparım anlamına gelir, bunu kendinize yapmayın.